19 Temmuz 2010

turbo

hepimiz gibi
bir burnu var
iki kulağı
ama kırmızı işte.

kurtulamaz garibim
kendisini boyasa
gölgesi kızıl kalır
biliyor o da.

anlatabilirim.
anlamayabilir.
çünkü biliyorum
kızıl olmak da zor
kırmızı olmak da.

denk

ne kadar kötü
hakkında yazamayacak kadar aşık olmak
ne kadar da güzel aynı zamanda.

denedim
ama anlatamayacak kadar
bakamayacak kadar
kapıldım işte.

belki de daha fenası
hakkında yazamayacağın
birine aşık olmak
sararırcasına

sararanı
koparırcasına

denemek yok
sadece
yanılmak var
o kadar.

3 Temmuz 2010

az pişmiş lütfen

şair olmasına rağmen iyi ahçıydı
ya da
ahçı olmasına rağmen iyi şairdi mi demeliyim
dört gün
ya da
üç dakika süren
yavşak bir cennet

bir kez bakar beş kez öperdi
isterdim ki
beş kez baksın
sonra öpse de olur
öpmese de.

aşksiyon

Aşk kalmadı artık diyorlar
ne biçim yanılıyorlar.
O her zaman vardı,
beş yıl önce
dün gece
şimdi de var.

fakat ona karşı işleyen bir şeylerin olduğu da
yalan değil hani.

otoyoldaki sincap gibi
Aşk. Aşk. Aşk'ımız.
binlerce arabaya
karşı duran
-cahil cesareti-
küçük bir düzlemde
büyük bir yürek

sincabı kim öldürecek?
sincabı kim öldürecek?

bir mercedes isterim
herkese yakışır
veya kırmızı bir tır
penceresinde oynayan kafalar

benim için fark eder etmesine
ama
acaba
sincap için farkeder mi
ışığı söndükten sonra
bütün arabaların altı
bütün katillerin eli
aynı değil mi?